25 Kasım 2011 Cuma

RETURN OF THE .....

       Eveeet nihayetinde geldim vizelerimin sonuna ve üzerimden büyük bir yük kalktı. Hoş vizelerin sonuçları nasıl gelecek, Allah bilir. Ama tabiki yinede umutla bekliyorum. Her sınavımın sonunda annemler "sınavın nasıl geçti?" diye soruyorlar. Bende hep aynı cevabı veriyorum." Sonu güzel olur inşallah." Evet biliyorum bu cevap fazla politik ama bu cevabı ablamdan öğrendim. Kendisi bütün üniversite hayatı boyunca her sorana bu cevabı verdi. Ve verdiği cevaplardan biri duaların kabul olduğu saate denk gelmiş olacak ki, üniversiteyi birincilikle bitirdi. Onun için bende artık hep aynı cümleyi kuruyorum. "Sonu güzel olur inşallah..."
        Vizelerim biter bitmez aldım elime kahvemi çıktım okulun bahçesine ve içime buz gibi havayı çeke çeke sırtımdaki yükten kurtulmuşçasına yudumladım kahvemi.Biliyorum aslında vizelerin bu kadar da önemli olmadığını, bu kadar abartmamam gerektiğini ama nedenini bilmediğim bir şekilde kafamda büyük bir yer işgal ediyor.Her ne kadar bu durumdan kurtulmaya çalışsamda sanırım pek fazla başarılı olamıyorum.
         Nihayetinde evime geldim. Kendimi bir değişik hissettim, önümdeki birkaç hafta sınav yoktu,bu düşünce beni çok mutlu etti.Sonra odama şöyle bir göz attım, masamın üzerinde ders kitaplarım değil sadece leptobumun durduğunu gördüm. Sanal dostumu görünce sınav mood'undan bir an önce çıkma kararı aldım ve çıktımda.(Aslında ben adaptasyon sürecinde zorlanırım sanmıştım ama hiç zor olmadı. Şöyle baktım bir aynaya, kendimde biraz değişiklik yaptım ve tamamdır oldu bu iş, artık hazırdım eski  Banu geri dönüyordu)...Şimdi mi ne yapıyorum? Blog yazıyorum işte, hemde sanki iki haftadır uykusuz kalan, herşeye siniri bozulan ben değilmişim gibi...
        Yavaş yavaş yazıma noktayı koysam iyi olacak sanırım, Ama ondan önce her zaman bütün sınav haftalarında kalben hep yanımda olan, bana moral verip destek olan kıymetli dostum V.T' ye sonsuz teşekkürler...
          Bir sonraki yazımda yeniden birlikte olmak temennisiyle...Hoşçakalın...
        Eyvahhhh!!!!....şimdi aklıma geldi, benim fi-fi-final sınavlarım çok yakındaaaaa....:))) 

16 Kasım 2011 Çarşamba

Şimdi Kısa Bir Reklam Arası...

       Kıymetli arkadaşlarım, sizden özür dileyerek bloğuma 2 hafta ara verdiğimi açıklamak istiyorum, çünkü maalesef berbat sınav haftam başladı ve çok yoğun bir programım var bu nedenlede ders çalışmam gerekiyor. Ama inşallah iki hafta sonra dönüşüm muhteşem olacak :) 

Not: Sınav haftaları blog yazamamın bir sebebide yazılarım çok fazla kasvetli oluyor, ve bende sizi sıkmak istemiyorum.

Kendinize İyi Bakın. Sağlıkla kalın...


2 Kasım 2011 Çarşamba

Bayram Telaşı...

       Öncelikle yazıma; çok sevgili kuzenime(hayatta en çok uğraştığım 3. insana) teşekkürlerimi ileterek başlamak istiyorum,kendisi blogu açmama destek verdi,beni mutlu etti üstüne bide cesaretlendirdi.:))

         Veeee....gelelim esas konuya...
         Hepimizin bildiği gibi kurban bayramına az kaldı. Ve her bayram öncesi yapılan hazırlıklar bu bayram da devam etmekte... Şimdi biraz olsun bu hazırlıklardan bahsetmek istiyorum. Annem sağolsun:) her bayrama bir hafta kala(hatta bazen iki hafta önceden) temizliğe başlar. Sevgili annem temizlik konusunda fazla hassas olduğundan odada içi hiç gözükmeyen çekmecenin içini bile temizleyi ihmal etmez. Bununla birlikte camlar silinir,perde ve halılar ve koltuk kılıfları yıkanır. Bütün mutfak rafları indirilir, dolaplar düzenlenir ve daha neleeerrr nelerrr. Şimdi tüm bu dediklerimi burdan yazması kolay gibi gözükse de aslında hiçte öyle değil,oldukça yorucu:(...Aslında ben böyle detaylı temizliğe karşıyım.Sonuçta yine kirleniyor ve kirlenince de insan emeklerinin boşa gittiğini düşünüyor. Bence toz alıp süpürmek kafi,ama bunu maalesef annemle paylaşmaktan çekiniyorum(çünkü benim bu tarz fikirlerimden hiç haz etmediğini biliyorum) Onun için bende buradan yazıyorum:)
      Bir diğer hazırlık olayı bayram tatlısı. Acaba bu bayram ne tatlısı yapsak? sorusu evde gündemi işgal eden bir diğer soru,hoş tatlıyı yapacak olan annem ama yiyecek olanlar ben ablam ve babam. bu nedenle hangi tatlıyı yapsak diye fikir alışverişinde bulunuyoruz. Bizim için tatlı bir yaşam tarzı,onun için tadı,şerbeti ve sunumu önemli:))

      Tabi tüm bu olanlarla birlikte bu sene kurbanı nerede kessek? sorusuda akıllardaki bir numaralı sorulardan. Küçükken babam beni ve ablamı kurban satılan yerlere götürürdü, oradaki koyunları sevdiğimi hatırlıyorum.(kimi zaman koku sinerdi üzerime ama pişman değilim, bence her çocuk o ortamı görmeli) Aklımdan küçük olduğumdan dolayı kesmesek olmaz mı bu hayvancıkları? Yazık onlara... diye geçerdi, babam benim bu düşüncelerimi sezmiş olacak ki bana kurban kesmenin öneminden bahsetmişti. Demişti ki; O kurbanlar kurban edilecekleri için çok mutlular,onlar bu halden  hiç şikayetçi değiller. Hem kurban kesmek dinimizin emirlerinden...

      Sonra yıllar geçti bugünlere gelmek nasip oldu,şimdi ise kurban bakmak için harcadığım o zamanı alışveriş yaptığım zamana kattım...Hazır alışveriş demişken( bence önemli bir konu) birazda bu konudan bahsedelim di mi ama? Alışveriş yapmak hobilerim arasında büyük bir yere sahip. Alışverişi zevkine yapanlardanım ben, çok zor beğenen insanlardan da değilim. Kafama göre takılırım çoğu zaman. Şıklık ilk şartımdır ama rahat olmasınada önem veririm. Bu nedenle de (fazla reklam kokan hareket olacak ama) U.S. Polo Assn. , Vakko ve Batik sevdiğim mağazalar arasında yer alır.( Bu muhabbet daha çok uzar en iyisi ben bu konuyu daha sonra tek başına ele alayım:)))
      Sanırım artık hazırlıkları tamamladık, emeği geçen herkese teşekkürler... Herkesin şimdiden bol tatlılı, mutlu ve huzurlu bir bayram geçirmesi temennisiyle...