Sabahın köründe uyandım yine. Koştur koştur okula gittim, Allah'tan bugün dersim öğlene kadardı da fazla yorulmadan eve dönmeyi başardım. Eve geldiğimde kapıyı o açtı. Bana gülümsedi ve hoş geldin dedi. Bende ona hoş bulduk dedim ve sarılıp öptüm. Yanaklarını sıktım " Ayy.. canımmm" dedim. Benim dokunsal hareketlerimden hiç hoşlanmayan o; ters ters baktı bana, ben senden kaç yaş büyüğüm gibilerinden.. Sonra birlikte yemek yedik, yemek yerken de sohbet ettik. Genellikle (her zaman olduğu gibi) ben konuştum o dinledi. Ben konuşurken o bana yine güldü. "Nasıl bir çocuksun sen?" gibilerinden ara ara gözümün içine baktı. Hayatımla ilgili yorumlar yaptı....
Aslında onunla o kadar farklıyız ki; ama nasıl anlaştığımızı hala çözemedim. Eminim ki sosyologlar bizi incelemeye kalksa onlarda çözemezler :) Aramızda manevi olarak nasıl bir bağ var onu da bilmiyorum. Ama kimyasal olarak iyonik bağ olduğu kesin. İyonik bağ diyorum çünkü kuvvet bakımından hiç bir bağa benzemez. Diğer bağların yanında en kuvvetlisidir. Çünkü iki farklı element gurubu arasında oluşur. Metaller ve ametaller.. Ben metalimdir, bütün elektronlarımla ona gelirim, o da ametaldir. Beni her şeyimle kabul eder. Aslında bakarsanız metaller ve ametaller, birbirinden çok zıt iki guruptur. Ametaller daha sakin, kendi aralarında da bileşik oluşturabilirken metaller yalnız kalmayı tercih etmezler. Sürekli hareket halinde olup ametaller ile arkadaşlık kurmak isterler. Metallerde tek başlarına gezebilirler, özgürdürler. Ama güçlenmek istediklerinde güçlerini ametaller den alırlar. Ametaller dingindir, kendi ayakları üzerinde iyi kötü dururlar. İşte tüm bu nedenlerden dolayı metaller ve ametaller birbirlerine muhtaçtır. Aralarında mutualist bir ilişki vardır ve bir araya gelince de çok güzel işler başarırlar.
O biraz önce dışarı çıktı. Beni evde yalnız bıraktı. Ama söz verdi, döndüğü zaman birlikte alışverişe gideceğimize dair. Şimdi onun bu yazıdan haberi yok. Eve gelip açtığında interneti ona büyük bir sürpriz olacak eminim. Ben 19 yıldır böyleyim işte, onu şaşırtmaktan, mutlu etmekten büyük keyif alıyorum. Tabii bir de onunla birlikte gülmekten ve eğlenmekten de. Son olarak o; var yaa.. ben seni çoook seviyorum.
Dipnot: Bu yazı nasıl çıktı?, nereden çıktı? Amacım neydi bilmiyorum. Bugün onun için özel bir gün bile değil aslında. Ama içimden geldi. Kanımca, sorun tamamen duygusal :)